Daha önce “Karşılaşma–Encounter” sergisi ile dikkatleri üzerine çeken ressam Gamze Şiriner, “Temas/Contact” adlı yeni serisi ile 5 Nisan’da Türker Art’da sanatseverlerle buluşuyor.
Sanatçı eserlerini klasik kompozisyon anlayışının dışına taşırarak, özgün monokrom tekniğiyle ve zaman zaman da ikinci renk ilavesiyle farklı bir görsellik ve ifade tarzını yakalıyor. Gerek portrelerde, gerekse bedenlerdeki kesik görselleri tamamlamayı ise izleyicinin özgür düş gücüne teslim ediyor.
Gamze Şiriner, günümüz toplumunun yüzeyselleşmiş, kopuk ilişkilerinin maddi bileşenlerini bir tarafa bırakıp, birbirlerine tekrar bağlanmaları üzerine görsel bir eylemde bulunurken, öznesi insan olan çalışmalarıyla izleyicilerle “Temas”a geçiyor. Gamze Şiriner’in “Temas/Contact” sergisi 5–28 Nisan 2018 tarihleri arasında Türker Art’ta izlenebilir.
Uluslararası ve güncel Türk resim sanatından önemli imzaların yer aldığı ‘Destination’ grup sergisi Türker Art’ta sanatseverlerle buluşuyor. Salar Ahmadian ve Emre Tandırlı imzalı tuval üzeri son dönem çalışmalar, Alex Gross, Jeremy Geddes ve Joel Rea imzalı sınırlı sayıdaki arşivsel fine-art baskılar sergide öne çıkıyor. Modern kaligrafi sanatının öncülerinden Ahmadian’ın özel ebat bu sergi için ürettiği eserlerde pop-art ve geleneksel sanat ögeleri ustaca sentezlenmiş. Christie’s müzayedesinde yabancı koleksiyonerler tarafından talep gören ve yüksek fiyata satışları gerçekleşen Salar Ahmadian’ın Türk koleksiyonerle tanışma sergisi olan ‘Destination’da, günümüz kent panoramalarını özgün ve benzersiz yorumlayan sanatçı Emre Tandırlı’nın büyük ebat ‘İstanbul Panorama’sı da izleyicileri büyüleyecek.
21. yüzyılın en özgün ve en ilginç sanatçısı olarak adlandırılan Yücel Dönmez “Deepizm” adlı sergi ile 7 Aralık 2017 – 7 Ocak 2018 tarihlerinde Türker Art’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Yücel Dönmez’in eserlerinde mekan, espas, boşluk ve hiçlik hissi ilgi odağıdır. Aynı zamanda bir başka özelliğide ışık ve renkle başlattığı yolculuktur. Tuvalde dalga dalga gelişen ve büyüyen boyayla yaratılmış ışık halkaları her hamlede geride renk çizgileri ve titreşimleri bırakarak merkeze atıfta bulunur.
Sanatçının tuvalde öz hareketi; evrenin çeşitliliğini, çeşitli olum biçimlerini, maddenin yapı taşlarının yönünü ve hızını hayal gücü ile keşfetme eylemidir. Tuvalinde taşıdığı formlar ise mistik geometrinin şimdiye dek hiç kimse tarafından uygulanmamış ve görülmemiş imgelerdir. Kompozisyonlarında doğa dışı, evren dışı formlar göze çarpar.
“Deepizm” sergisi Dönmez’in bu sıradışı ve özgün tekniğinin son dönem tuval ve heykel eserlerinden oluşuyor.
Su Yücel, Hasan Ali Yücel’in torunu, ressam Güler Yücel ve şair Can Yücel’in kızı. Çocukluğunda resim öğretmeninin resmini yarışmaya göndermesiyle başlayan serüveni Strasbourg Beaux-Arts’da aldığı resim eğitimiyle devam etti. Camille Hirtz, Camille Claus ve Sarkis Zabunyan’dan dersler aldi. Strasburg, Ürdün, Viyana, Vancouver gibi dünyanın çeşitli yerlerinde kişisel sergiler açtı. Halen İz TV için Türkiye’nin değişik bölgelerini kapsayan sanat temalı bir dizi belgesel hazırlamaktadır..
Sanatçının anlatımıyla; “Benim için resim yapmak bir tür günlük tutmak aslında. Bu günlüğü zamana yayılan bir dizi resimle oluşturdum. Dizinin her bir parçası benim serüvenimi, yaşamımdaki hikayeleri,duyguları, yolculukları yansıtıyor…Bu dizilerin toplamı belgeselemi oluşturdu….Kendi belgeselemi resimlerle yarattım bir nevi…Benim için resim ‘Belgesel’, belgesel ‘Resim’ oldu.”
Su Yücel’in resimlerinde serbest fırça darbelerinin ustalığı, farklı malzeme ve tekniklerin geleneksel objelerle buluşması dikkat çekiyor.. Eserleri yurtiçi ve yurtdışı önemli koleksiyonlarda yer alıyor.
Su Yücel; Türkiye’de uzun bir aradan sonra “Su’yun Seferi’ adlı sergi ile Türker Art’ta 2 Kasım – 25 Kasım 2017 tarihlerinde izleyiciyle buluşuyor.
Türker Art, güncel resim sanatının ustaları ve yükselişte olan genç sanatçılarından oluşan “Summer Time” adlı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide Türk ve yabancı çağdaş sanatçılara ait resim, heykel, fotoğraf ve özgün baskılar yer alıyor.
Özgün ve cesur işlerin yer aldığı “Summer Time” grup sergisinde Serdar Akkılıç’ın ‘Dream’ adlı son dönem çarpıcı sürrealist eseri, Suriye savaşının izlerini taşıyan sokaklarda Disney karakterlerini foto-kolaj tekniğiyle ile ustaca yerleştirmeler yapan pop-propaganda sanatçısı Nesren Jake’in ‘Funland’ serisinden C-print fotoğrafları, Murat İrtem’in ‘Yüksek İrtifa’ serisinden malzeme olarak keçe üzeri karışık teknik çalışması, Avusturalyalı sürrelist ressam Joel Rea’nın sınırlı edisyondaki ‘Echo Repeat’ isimli fine-art baskısı, tuval üzeri graffiti çalışan Donald Abraham’ın ‘Cops from Heaven’ adlı eseri dikkat çekiyor. Tarkan Güveli’nin ‘Güruh’ serisinden seramik-terracotta-alçı-ahşap tekniğiyle ürettiği son dönem büyük ebat heykelleri ,Emre Tandırlı imzalı İstanbul ‘Altın Seri’ son dönem eserleri ‘Summer Time’ grup sergisinde ilk kez sergileniyor.
Devrim Erbil, Donald Abraham, Emre Tandırlı , Hale Karpuzcu, İlhan Tolga Ergün, Joel Rea, Murat İrtem, Nesren Jake ve Serdar Akkılıç gibi çağdaş, özgün ve usta isimlerin yer aldığı ‘Summer Time’ grup sergisi 15 Haziran – 14 Temmuz tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
11-27 Mayıs 2017
2 senedir “saat tutkunlarına adanmıştır” ibaresiyle yayınlanan QP dergisi, bu ithafını Icons sergisinde sanatla birleştirdi. Türker Art’ta 11 Mayıs’ta başlayan sergide, yüksek saatçiliğin koleksiyoner nezdindeki en klasik 11 modelinin illüstrasyonu gösteriliyor.
Sanatçı Güneş Engin’in suluboyayla yaptığı, sonunda ise dijital ortamda illüstratif detaylar eklediği bu çizimlerde, saat modellerini Beran Toksöz seçti. Toksöz, serginin hem küratörü, hem de her şeyden evvel saatlerin sanatsal bağlamda da sergilenebileceği fikrinin yaratıcısı. Ve “kültür-saat dergisi” diye yeni bir perspektif kurmayı hedefleyen QP’nin de genel yayın yönetmeni.
Sergide yer alan çizimlerde göreceğiniz saatler de, Audemars Piguet Royal Oak, Chopard L.U.C 1860, IWC Big Pilot’s Watch, Jaeger-LeCoultre Reverso, Officine Panerai Radiomir, Omega Speedmaster, Patek Philippe Nautilus, Piaget Altiplano, Rolex Cosmograph Daytona, Tag Heuer Monaco ve Vacheron Constantin Historique American 1921. Yüksek saatçiliğin bu 11 güçlü karakterinin illüstrasyon portrelerinden oluşan Icons, 27 Mayıs’a kadar Türker Art’ta izlenebilir.
Usta Sanatçı Orhan Taylan’ın “Resim Sergisi” 8 Nisan’da Türker Art’ta açılıyor.
“Selanik kökenli, Samsun 1941 doğumlu ve İstanbul’ludur. Ressam Seniye Fenmen’in oğlu, Robert Kolej (lise ’60) ve Roma Güzel Sanatlar Akademisi (’65) mezunudur.
Orhan Taylan’ın eserleri dünyanın ve Türkiyenin çeşitli müzelerinde bulunmaz. Müzayedecilere resim vermez. Karma sergilere katılmaz. Türk resim sanatı seçkilerine adını katmamak için çabalayanlara aldırmaz.Yurtdışındı sergi açarken, oralarda ünlenmek hevesine kapılmaz. Hapishane anıları yazmak ya da sülalesiyle böbürlenmek gibi merakları yoktur. Başka sanatçıları yargılamak anlamına gelen resim jürilerinde ve bilirkişi heyetlerinde yer almaz.
Sakal bırakmaz, pipo içmez. Resimde ustalık geleneğini küçümsemez. Gravür yapmaz, heykellerini çoğaltmaz. Resim öğretmenliğinin yaratıcılığa katkısı konusunda kuşkusunu saklamaz.
Resimlerin önemsenmesi için uçuk fiyatlar konması gerektiğine inanmaz. Suluboya kullanmaz. Yağlıboyasını kendi yapmayı, oğlu Ferhat’ı, edebiyatı, Macintosh’unu ve büyük atölye düzeninin keyfini bişeylere değişmez. Solaktır.
Resmini, akımlar içinde adlandırmaz. Avangardizmin, deneysel-kavramsal çalışmaların sanat yerine ikame edilmesinin sanatseverleri yanıltabildiğine inanmaz. İnsan hakları kavramını küçümsemez. Yurtdışında yaşamaz. İstanbul’da, Asmalımescit’te oturur, resim yapar.”
Usta sanatçının farklı dönemlerinden oluşan eserlerinin sergilendiği “Resim Sergisi” 8 Nisan – 29 Nisan 2017 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
Türker Art, yıl sonu sergisinde Türk izlenimci sanatının günümüzdeki en önemli isimlerinden Ayhan Türker’in “Seçkin Eserler”ine ev sahipliği yapıyor.
Sergi, Türker’in kendine özgü yorumuyla resmettiği peyzaj ve natürmortların son dönem imzalı “Seçkin Eserler”inden oluşuyor. Şiirsel ve romantik bir estetikle resmettiği günümüz İstanbul’unun eskimeyen görünümlerini gerçek resim soyluluğu ile yorumlaması Türker’in sanatını farklı ve seçkin kılıyor. Natürmort eserlerinde ise estetik unsurlar ve renk-desen ışık kurgulamalarındaki ustalık dikkat çekiyor. Ayhan Türker’in eserlerindeki ‘iyimser ve duygusal bakış’ ifade biçimi olgunluk döneminde tuvaline ustaca yansımakta.
Geniş kesimler tarafından izlenen, uzun yıllardır önemli kuruluş ve şahıs koleksiyonlarında yer alan Ayhan Türker’in “Seçkin Eserler” sergisi 22 Aralık 2016 – 11 Şubat 2017 tarihlerinde Türker Art’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Türker Art kış sezonunu “Art Connection” sergisi ile açıyor.
Farklı ülkelerden 12 çağdaş sanatçının işlerinden oluşan “Art Connection’” adlı grup sergisi 20 Ekim’de Türker Art’ta açılıyor. ‘Sergi içinde sergi’ konseptiyle farklı ‘tema-teknik-dönem’ anlayışıyla, güncel Doğu ve Batı sanatından örnekler biraraya getiriliyor.. Kuala Lumpur’da yer alan Vallette Galeri’nin temsil ettiği Malezyalı graffiti sanatçısı Donald Abraham ve doğayı tekstürel ve abstre biçimde resmeden Faizal Suhif, İstanbul’da ilk defa ‘Art Connection’ grup sergisinde Türk sanatseverlerle buluşuyor. John Lennon’ın müzisyen-fotoğrafçı oğlu Julian Lennon’a ait, New York’ta sergilenen ‘Everything Changes’ serisinin ‘Someday’ adlı edisyonlu arşivsel baskısı, İngiliz tasarımcı Brian Pemberton’ın ‘Underground’ isimli sürrealist iç mekan çalışması, Gürcü sanatçı Merab Gagiladze imzalı fantastik-figüratif kompozisyonlar, dünya güncel sanatının çarpıcı örneklerinden.
Türk çağdaş sanatının başarılı ve özgün örneklerinin de sergilendiği ‘Art Connection’ grup sergisinde, Bahar Artan Oskay,Gazi Sansoy, Serdar Akkılıç, Emre Tandırlı, Aslı Vural, İlke Kutlay gibi isimler dikkat çekmekte.
Art Connection grup sergisi 20 Ekim – 20 Kasım 2016 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
Türker Art, Hale Karpuzcu’nun “Toy” başlıklı ikinci kişisel sergisine 4 – 25 Haziran 2016 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Sanatçının iki farklı dildeki eş seslilikten hareketle kurguladığı dilsel oyun, sergide yer alan resimlerde dramatik bir yapı içinde görselleşiyor.
Bu kez çocukluktan ergenliğe geçiş sürecindeki figürlerle karşılaştığımız TOY; bir yanıyla deneyimsizliğin sınırlandırdığı becerileri ve yeni yetmelere özgü ufak tefek sakarlıkları çağrıştırırken, diğer taraftan oyuncak vurgusuyla, insan olma hallerine dair bir süreç olarak oyun eylemiyle yüz yüze getiriyor bizi. Söz konusu paralellik içinde, ergenlik dönemiyle karakterize olan “Ben kimim?” sorusu da, insan varlığına ve kimliğine dair tarihsel tanımlarda yankı buluyor.
Oyunsal bir kurgunun rastlantısal bir anında karşılaştığımız çocuk-ergen figürler, mekansızlaştırılmış tuval düzleminden, inceleyen gözlerle bakmaktadır; sanki asıl izleyici onlar-mış ve biz de sergideki tablolar-mışız gibi…
Dünya gerçekliğinin dışında bir yerden, zamanlar ötesi görüntüler yansıtan sihirli bir ayna tutar bize bu resimler. Oyunlarımızda biz de dev böceklere sarılmış, boynumuza çıngıraklı yılanlar dolamış, renkli tüylerden başlıklar giymişizdir. Bildik dünyanın orta yerine kurduğumuz, geçici dünyaları hatırlarız belli belirsiz. Ama ne zaman, en son ne zaman gitmiştik o dünyaya? Ve bir daha ne zaman gideriz?
Özlem Kalkan Erenus
Türker Art; Pınar ve Barış Türker tarafından 2012 yılında kurulmuştur.
Köklü bir Müzayede ve Sanatevi ile başlayan kariyerini, ilerki yıllarda ortaklıkla pekiştiren Pınar Türker’in 10 yılı aşkın süredir sanatın içinde gerek sanatçılar gerek koleksiyonerlerle edindiği tecrübeler, Türker Art’ı hayata geçirmesinde önemli rol oynamıştır.
Amerika’da mimarlık eğitimi alan ve kariyerini hem bu alanda hem de müzik alanında sürdürmüş olan Barış Türker’in…»
Türker Art
Halaskargazi Mah.
Valikonağı Cad.
Kuyumcu İrfan Sok. No:26A
Şişli İstanbul
T. 0 (212) 296 53 25
info@turkerart.com
Çalışma Saatleri:
Pazartesi-Cumartesi
11:00-18:00
© Türker Art - Tüm hakkı saklıdır