Türker Art Çağdaş sanatın yükselen genç ve usta sanatçılarını buluşturan Art Attack “Master Works” adlı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Ana temasını figüratif eserlerin oluşturduğu sergide özel koleksiyonlardan seçilmiş eserler yer alıyor.
“Master Works”, son dönemlerde adından sıkça bahsedilen ve geniş koleksiyonlarda yer bulan sanatçıların seçilmiş eserlerinden bir kesit oluşturuyor. Fotorealist, soyut ve sürrealist kompozisyonlardaki eserler sanatçıların farklı dönemlerine ait. Özgün tarzda üretilen eserlerde renk, doku ve biçim farklılıkları biraraya geliyor.
Sergide, pop-art ve çağdaş minyatür sanatını birleştiren sanatçı Gazi Sansoy’un “Tehlikeli Geçiş” adlı eseri, genç sanatçı Zeynep Solakoğlu’nın mitolojik masal ve efsanelerden ilham alarak yarattığı farklı motif ve renklerin öne çıktığı “Swanika Land” adlı çalısması, İran asıllı sanatçı Hemad Javadzade’nin “Ruby and the Swan” adlı çarpıcı kompozisyonu, Malik Bulut imzalı “Kendinden Kaçan Geyik” konulu mermer heykeli, Serdar Akkılıç’ın en son dönem “Messenger” serisine ait tuval işleri dikkat çekmekte.
Devrim Erbil, Komet, Mustafa Horasan, Mehmet Uygun ve Bubi gibi usta imzaların da yer aldığı Art Attack “Master Works” adlı grup sergisi 7-28 Şubat 2015 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
Geleneksel Türk seramik sanatının çağdaş temsilcilerinden Kaan Baltacı’nın ‘Kabal’ın Sırları’ adlı beşinci solo sergisi, 15-16. yüzyıl çinilerinden yola çıkarak ve sır altı tekniğini kullanarak çalıştığı eserlerden oluşuyor. Topkapı Sarayı, Ayasofya gibi tarihimizin en önemli mimari eserlerinden ilham alan genç sanatçı, o dönemin sanatını, hikayelerini ve ikonlarını günümüze uyarlıyor. Baltacı, eserlerinde ikinci eleman olarak pleksi, alüminyum, metal gibi farklı malzemeleri kullanarak seramik sanatında ‘geleneksel ve çağdaş’ kavramını sentezliyor. Kaan Baltacı ‘Kabal’ın Sırları’ adlı solo sergi 25 Aralık 2014 – 10 Ocak 2015 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
‘Ustalardan Baskı Karması’ Türk Çağdaş Resmi’nin usta sanatçılarına ait eserlerin özgün litografi baskılarından oluşuyor. ‘Baskı’ özgün bir sanatsal üretim olarak her geçen yıl daha önem kazanıyor. Özgün baskı tekniği ile çalışılan eserler tıpkı yağlıboya, akrilik, suluboya ve kolaj eserler gibi değerli bir üretim aracı.
Ustalardan Baskı Karması’nda, Burhan Doğançay’ın fümaj tekniğini kullanarak çalıştığı ‘L’afayette Broadway’ adlı serisinin özgün baskıları, Ömer Uluç’un ‘Adam, Kurbağa ve Kuş’ konulu eserinin sınırlı sayıda edisyonlu büyük ebat litograf baskısı, Zekai Ormancı’nın ‘İlk Adım’ konulu çalışması ve Mustafa Pilevneli’nin İskenderiye Bienalinde ödül aldığı ‘Antikacı Mustafa’ konulu 1973 imzalı gravürü dikkat çekiyor. Ferruh Başağa, Güngör Taner, Devrim Erbil, Erdal Alantar gibi önemli imzaların da farklı dönem ve konularının özgün baskılarını biraraya getiren ‘Ustalardan Baskı Karması’ 20 Aralık 2014 – 17 Ocak 2015 tarihlerinde izleyici ile buluşuyor.
Türker Art, Aslı Vural’ın son dönem çalışmalarını içeren “METROPOLIS” adlı sergisini 15 Kasım – 6 Aralık 2014 tarihlerinde sanatseverlerle buluşturuyor.
Aslı Vural eserlerinde metropolleri, doğanın katledilişini ve tüm bu sonsuza doğru genişleyen, her adımda daha da yoğunlaşan şehirlerde bireyin bu durum içerisindeki değişimini, dönüşümünü ve konumunu konu alıyor. Her yönüyle şehir ve şehirde kıskaca alınmış bireyi ve çevresindeki yaşamını inceliyor.
Şehrin karmaşasının ortasında kalmış insanın sıkışmışlığı, kaosun bireyi içine çekişi ve hızla tüketişi. Aslı Vural’ın “birey ve metropol” ilişkisinden yola çıkarak hazırladığı “METROPOLIS” serisi temel olarak güncel bir probleme parmak basıyor. Bütün şehirlerde hızla yükselen arı kovanlarını andıran binalar ve ufkumuzu kuşatan vinçler yani bireye sunulan yeni bir yaşam biçimi ve bu yaşamı sürdürmeye çalışan bireyin giderek yok oluşu. Fritz Lang’ın 1927 yapımı filmine bir gönderme olarak seçilen bu isim, şehirlerin nasıl makinalaştıkları ve şehirde yaşamını sürdürmeye çalışan bireyin de filmdeki işçiler gibi zombileştiğini gösterir. Sanatçı eserlerinde mimari hatırlatmaları ve izlenimleri gerçek boyutuna taşıyor. Bir bütünün parçası gibi görünen, başlangıcı ve sonu olmayan, uzamsal olarak sonsuza giden yüzeyler boya ile gerçeğe iz bırakıyor. Doğanın dönüşümünden geriye kalan, kaos, karanlık ve şimdiki gerçek birbiri üstüne diziliyor. Sanatçı açısından şehirler; mutluluk, öfke, çoşku, panik, korku ve kaosu temsil ediyor. Aynı zamanda metropol dinamik, heyecanlı, özgür ve yaratıcı. Tüm bunlar sanatçının eserlerine soyut metropol siluetleri olarak yansıyor.
Özellikle yuvarlak formlar bize dişli çarklarını anımsatır ve merkeze doğru çekilen birey artık nereye gittiğinin bilincini yitirmiş haldedir. Günümüzde bireyin çarklar arasında yaşamaktan ve çevrelenmekten başka seçeneği yoktur. Metropol makinası tam devir çalışır ve çalıştırır. Metropol insanının kaçışı yoktur. İnsanı makineleştiren ve tüm yaşam yetilerini alan bu sistem, insana hata yapma imkanı tanımamaktadır. Bilinç yerini iç güdüye bırakır ve bu sadece yaşam savaşıdır. Önümüze rengarenk bir ambalaj içinde sunulan bu parlak ışıklı ve çok katlı yaşam şekli aslında makinanın kendisidir. Kişi, birey olma özelliğini yitirmiştir. Özellikle medya tüm araçlarıyla kişiye bu yaşam biçimini renkli ekranlardan, dergi sayfalarından ve parlak ambalajlarla sunar. Giderek karanlıklaşan düzenin rengarenk bir aldatmacasıdır bu.
1927 yılında Alman Dışavurumcusu Fritz Lang’ın bize gösterdiği bu dünya düzenini Aslı Vural 2014 yılında renkli reklam dünyasının tonlarında gözler önüne seriyor.
20 Eylül – 18 Ekim 2014 tarihlerinde Türker Art’ta.
Türker Art, yeni sezonu “Art Attack” adlı grup sergisinin ikinci serisi ile açıyor. 12 farklı sanatçının, belirli bir temaya bağlı kalmadan özgün biçimde ürettikleri çalışmalar arasında; usta sanatçı Devrim Erbil’in pleksi ayna üzerine tek edisyonlu baskısı, Serdar Akkkılıç’ın ‘Regeneration’ serisi, Arya Karin Sofuoğlu’nın ’Toxic Girl’ temalı işleri, Berna Narmanlı Arpacı’nın soyut-figüratif son dönem eserleri bulunuyor.
Resim, pleksi-kolaj, c-print dijital kolaj gibi farklı tekniklerden oluşan grup sergisinde; Arya Karin Sofuoğlu, Berna Narmanlı Arpacı, Barış Sarıbaş, Burcu Bulak, Çağatay Odabaş, Devrim Erbil, Emre Tandırlı, Haluk Özden, Jacqueline Roditi, Özlem Paker, Serdar Akkılıç, Yiğit Yazıcı gibi Çağdaş Türk resminde son dönem dikkat çeken isimler yer alıyor.
Soyut, figüratif , sürrealist ve pop-art gibi değişik kompozisyonlardaki çalışmalarda; renk doku ve biçim farklılıkları ön plana çıkıyor. Ayrıca sergide, farklı dönemlerde üretilen eserler biraraya geliyor.
‘’Art Attack II’’ grup sergisi 20 Eylül – 18 Ekim 2014 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
September 20 – October 18, 2014
Türker Art welcomes the new season with the second “Art Attack” group exhibition. The exhibition consists of 12 artists and their unique works while it is not focused on a specific theme. Artists use their own techniques and various mediums such as oil/acrylic on canvas, graphic art, illustrations, prints, collage and digital art.
The exhibition displays Devrim Erbil’s one edition print on plexi-mirror, Serdar Akkılıç’s ’Regeneration’ series, Arya Karin Sofuoğlu’s ‘Toxic Girl’ themed works and Berna Narmanlı Arpacı’s abstract-figurative paintings amongst other artworks.
The exhibiting artists are Arya Karin Sofuoğlu, Berna Narmanlı Arpacı, Barış Sarıbaş, Burcu Bulak, Çağatay Odabaş, Devrim Erbil, Emre Tandırlı, Haluk Özden, Jacqueline Roditi, Özlem Paker, Serdar Akkılıç and Yiğit Yazıcı.
The exhibited works are from different periods of both young and leading Turkish contemporary artists.
Türker Art, Türk izlenimci sanatının yaşayan en önemli isimlerinden Ayhan Türker’in “Aldatmayan Resimler” adlı sergisini 7 Mayıs 2014 tarihinde sanatseverlerle buluşturuyor.
İzlenimci kuşağın son dönem temsilcilerinden olan sanatçı; moda akımlara kapılmadan, güncel gel-git heyecanların etkisi dışında kalarak eserlerinde estetik kaygıları ön planda tutar. İstanbul peyzajını turistik ve hikayeci anlayış yozluğuna düşmeden, gerçek resim soyluluğu ile yorumlaması da Türker’in sanatını farklı kılar. Sanatçının ‘iyimser ve duygusal bakışı’ baskın ifade biçimi olarak eserlerine yansımaktadır. Bu resimler samimi ve ‘Aldatmayan Resimler’dir.
Yağlıboya ve suluboya teknikleriyle resmettiği peyzaj ve natürmortların da lekesel değerleri ön planda tutarak, günün değişken ışığında var olan renk değerlerini ustaca saptamaktadır.
Geniş kesimler tarafından izlenen, önemli kuruluş ve şahıs koleksiyonlarında eserleri yer alan Ayhan Türker’in son dönem çalışmalarının yer aldığı “Aldatmayan Resimler” Sergisi 7 Mayıs – 31 Mayıs 2014 tarihlerinde Türker Art’da izlenebilir.
Türker Art, 3 Nisan – 26 Nisan tarihlerinde günümüz kent panoramalarını özgün ve benzersiz yorumlayan sanatçı Emre Tandırlı’nın ‘’Boğaz Kent / Paralel Evren’’ adlı sergisine ev sahipliği yapıyor.
‘’Boğaz Kent / Paralel Evren’’ sergisi sanatçının farklı zamanlardaki İstanbul kent merkezini ve boğaz görünümlerini ele aldığı, çoğunlukla son dönem resimlerinden oluşmakta. Tandırlı, içinde yaşadığımız bu kenti, yer yer ironi unsurlarıyla zenginleşen bir uyum içinde, çoğunlukla lirik bir atmosfer oluşturarak, alternatif bir bakış açısı ile resimliyor. Galata’nın tarih kokan gizemli havası, Kasımpaşa’nın kasvetli atmosferi, boğazın huzur veren eşsiz güzellikleri, Şişli ve Beşiktaş’ın dinamik yoğunluğu; tüm bunlar bir arada, uyum içerisinde birbirini tamamlamaktadır bu kentte.
Sanatçı eserlerinde, İstanbul’un bu doğal çeşitliliğinden kaynaklanan tılsımlı güzelliklerini, resimsel dilin olanakları çerçevesinde lirik bir estetik anlayışla yüceltiyor. Nitekim Nietzsche’nin de belirttiği üzere; ‘Sanatçı içinde yaşadığı gerçekliği dönüşüme uğratan, dolayısıyla bambaşka, gizemli ve yüce bir gerçeklik elde eden kişidir’.
Emre Tandırlı’nın kent peyzajlarinda ise bu dönüşüm usta bir üslupla resmediliyor.
Alternatif ve düşsel İstanbul peyzajları ile tanışacağınız ‘’Boğaz Kent / Paralel Evren’’ sergisi 3 Nisan – 26 Nisan tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
Biyografi için tıklayınız.
Kuşağının en önemli sanatçılarından Prof. Mustafa Pilevneli’nin “Son Dönem Eserler”i 27 Şubat’ta Türker Art’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Pilevneli, 50 yılı aşkın süren sanat serüveninde zengin renkleri, temaları ve kusursuz tekniğiyle Türk çağdaş resim sanatının öncü sanatçılarından. Resimlerinde yaşanmışlık ön planda. Soyut ve somut renk, doku, leke, biçim ilişkilerini ışık ve devinim olgusuyla ustaca yakalıyor. Sergide, cıvıl cıvıl renklerin ve fantastik vurgulamaların kullanıldığı büyük boyutlu akrilik tuval ‘başeserler’ ve şiirsel görsellikteki suluboyalar dikkat çekmekte.
Usta sanatçı, Ege’nin mavisi ve doğasını, denizaltı derinliklerini, gözlerden uzak kalmış az rastlanır güzellikleri değişik açılardan tuvaline yansıtıyor. Balık figürlü kompozisyonları ise Pilevneli’nin özgün ve benzersizleri arasında. Çengelköy’de camii avlusu, Sultanahmet, Çınaraltı gibi İstanbul’un değişik semtlerinden derlenmiş peyzajlarında kentin günden güne kaybolan güzelliklerini resmediyor.
Haldun Taner’in ‘Duyargaları her an yeni bir renge, titreşime açık’ diye tanımladığı Mustafa Pilevneli’nin otuzdört adet eserinin yer aldığı “Son Dönem Eserler” sergisi adeta bir sanat festivali tadında. Yurtiçi ve yurtdışında sayısız özel koleksiyon ve müzelerde eserleri yer alan sanatçının mimari projelerdeki sanat yapıtları da önemli eserlerindendir.
Sergi, 25 Mart’a kadar Türker Art‘ta izlenebilir.
Kuşağının en önemli sanatçılarından Prof. Mustafa Pilevneli’nin “Son Dönem Eserler”i 27 Şubat’ta Türker Art’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Pilevneli, 50 yılı aşkın süren sanat serüveninde zengin renkleri, temaları ve kusursuz tekniğiyle Türk çağdaş resim sanatının öncü sanatçılarından. Resimlerinde yaşanmışlık ön planda. Soyut ve somut renk, doku, leke, biçim ilişkilerini ışık ve devinim olgusuyla ustaca yakalıyor. Sergide, cıvıl cıvıl renklerin ve fantastik vurgulamaların kullanıldığı büyük boyutlu akrilik tuval ‘başeserler’ ve şiirsel görsellikteki suluboyalar dikkat çekmekte.
Usta sanatçı, Ege’nin mavisi ve doğasını, denizaltı derinliklerini, gözlerden uzak kalmış az rastlanır güzellikleri değişik açılardan tuvaline yansıtıyor. Balık figürlü kompozisyonları ise Pilevneli’nin özgün ve benzersizleri arasında. Çengelköy’de camii avlusu, Sultanahmet, Çınaraltı gibi İstanbul’un değişik semtlerinden derlenmiş peyzajlarında kentin günden güne kaybolan güzelliklerini resmediyor.
Haldun Taner’in ‘Duyargaları her an yeni bir renge, titreşime açık’ diye tanımladığı Mustafa Pilevneli’nin otuzdört adet eserinin yer aldığı “Son Dönem Eserler” sergisi adeta bir sanat festivali tadında. Yurtiçi ve yurtdışında sayısız özel koleksiyon ve müzelerde eserleri yer alan sanatçının mimari projelerdeki sanat yapıtları da önemli eserlerindendir.
Sergi, Türker Art’ta 27 Şubat – 20 Mart 2014 tarihlerinde izlenebilir.
Türker Art, günümüzün yükselişte olan genç sanatçılarının eserlerinden oluşan “Art Attack” adlı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Resim, heykel, kolaj gibi farklı tekniklerin yer aldığı karma sergide, her sanatçının belirli bir temaya bağlı kalmadan özgün biçimde yarattığı, son dönem çalışmalarına yer veriliyor.
Fotorealist figürlü kompozisyonları ile dikkat çeken Cömert Doğru’nun ‘Uyuyan Beta’sı, Emre Tandırlı’nın ‘Sapphire’ isimli panoramik İstanbul peyzajı, Çağatay Odabaş imzalı 26.052 adet akrilik döküm boncuk ile çalışılmış ‘Liv Tyler’ portresi, Serdar Akkılıç’ın ‘Regeneration’ serisi ve Hande Şekerciler’e ait epoksi ‘Kadın’ figürlü heykeli sergide yer alan eserlerden bazıları.
“Art Attack” grup sergisinde; Arda Yalkın, Arya Karin Sofuoğlu, Aslı Vural, Berna Narmanlı Arpacı, Burcu Bulak, Cömert Doğru, Çağatay Odabaş, Emre Tandırlı, Gaye Ateş, Hande Şekerciler, Serdar Akkılıç, Yiğit Yazıcı gibi son dönemde dikkat çeken önemli isimler yer almakta.
Sergi 16 Ocak – 15 Şubat 2014 tarihlerinde Türker Art’ta izlenebilir.
Türker Art; Pınar ve Barış Türker tarafından 2012 yılında kurulmuştur.
Köklü bir Müzayede ve Sanatevi ile başlayan kariyerini, ilerki yıllarda ortaklıkla pekiştiren Pınar Türker’in 10 yılı aşkın süredir sanatın içinde gerek sanatçılar gerek koleksiyonerlerle edindiği tecrübeler, Türker Art’ı hayata geçirmesinde önemli rol oynamıştır.
Amerika’da mimarlık eğitimi alan ve kariyerini hem bu alanda hem de müzik alanında sürdürmüş olan Barış Türker’in…»
Türker Art
Halaskargazi Mah.
Valikonağı Cad.
Kuyumcu İrfan Sok. No:26A
Şişli İstanbul
T. 0 (212) 296 53 25
info@turkerart.com
Çalışma Saatleri:
Pazartesi-Cumartesi
11:00-18:00
© Türker Art - Tüm hakkı saklıdır